NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمِنْهَالِ
الضَّرِيرُ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
زُرَيْعٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
عَرُوبَةَ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
بُرْدَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
أَبِي مُوسَى
الْأَشْعَرِيِّ
أَنَّ
رَجُلَيْنِ
ادَّعَيَا
بَعِيرًا
أَوْ
دَابَّةً
إِلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَيْسَتْ لِوَاحِدٍ
مِنْهُمَا
بَيِّنَةٌ
فَجَعَلَهُ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
بَيْنَهُمَا
Ebû Musa el-Eş'arî'den
rivayet olunduğuna göre;
İki adam bir deve ya da
bir hayvan üzerinde hak iddia ederek Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
başvurmuşlar; hiçbirinin de şahidi yokmuş. Nebi (s.a.v.) de o deveyi ikisi
arasında paylaştırmış.
İzah:
Nesâî, kudât; İbn Mâce,
ahkâm
Hattâbî'nin
açıklamasına göre; dava konusu olan hayvanın davacılardan sadece birinin elinde
olmayıp ortaklaşa ikisinin elinde bulunmuş olması gerekir. Eğer böyle olmayıp
da sadece birinin elinde bulunmuş olsaydı, o zaman hayvanı ikisi arasında eşit
olarak paylaştırmazdı. Aliyyü'I-Kârî'nin açıklamasına göre; hayvanın hiçbir hak
iddiasında bulunmayan üçüncü bir şahsın elinde bulunmuş olması da aynı şekilde
bu hadisin kapsamı ve hükmü içerisine girer.